Blog

Ulusal Aşçılık Kampı Fikri ve Hayata Geçiş Hikayesi

Ulusal Aşçılık Kampı Fikri ve Hayata Geçiş Hikâyesiİlginizi çekebileceğini düşündüğüm, Yaşar Birleşik Pazarlama yani

Ulusal Aşçılık Kampı Fikri ve Hayata Geçiş Hikayesi
Paylaş
  • 407
  • 10
  • Kaydet

Ulusal Aşçılık Kampı Fikri ve Hayata Geçiş Hikâyesi

İlginizi çekebileceğini düşündüğüm, Yaşar Birleşik Pazarlama yani Pınar markasının ana gıda destekçisi olduğu, Kısık Ateş’in ilk defa tanıtımının yapıldığı ve tabiri caizse bizim vücut bulmuş halimiz dediği şu anda ‘Türkiye’nin ilk ve tek ücretsiz Aşçılık Eğitimi Hareketi’ olan Ulusal Aşçılık Kampı’ndan daha doğrusu Kampın çıkış hikayesinden ilk gönderim olarak sizlere biraz da olsa bahsetmek istiyorum.
Eğitim sisteminde tartışılmaz ağırlığı olan devlet, özellikle aşçılık eğitimi alanında kalifiye eğitmen yetersizliği ve yapısal sorunlar nedeniyle bu görevi yerine getirirken çeşitli güçlüklerle karşılaşmaktadır. Gönüllü kuruluşların, özel sektörün ve vatandaşların, hayati önem taşıyan bu alanda devletin verimliliğini artıracak şekilde; destek olarak, örnekler yaratarak ve eksikleri tamamlayarak sorumluluğu paylaşmaları gerekmektedir. "Derneğimizin varoluş nedenlerinden biri aşçılık eğitimine katkıda bulunmaktır."
Biz AŞOMDER (Aşçılık Okulu Mezunları Derneği) olarak her zaman eğitimin, okulların ve öğrencilerin yanında olmaya çalıştık. Öğrencilere bir rol model oluşturmaya dolasıyla mesleki ve hayat tecrübelerimizi paylaşmayı hedefledik. Bu amacımız doğrultusunda okullara eğitimler vermeye gittik. Paneller, söyleşiler ve workshoplar düzenledik. Zaman geçtikçe eğitimlerimizin faydalı etkisi artmaya ve haliyle talepler de artmaya başladı. Artık biz okullara gitmeye yetişemez olduk.
06 Aralık 2012 tarihinde Mengen’de büyük bir katılımla‘Mengen Aşçılık ve Eğitim’ panelini gerçekleştirdik. Bu panel bize daha da güç verdi. Sonrasında düşündük kendi aramızda. Dedik ki madem öyle biz okullara gideceğimize okullar bize gelsin. Peki, ama nasıl? İlk fikir Osman Güldemir’den çıktı:
“Abi kamp düzenler gibi öğrencileri buraya davet edelim eğitimlerini burada Mengen’de verelim.”
İşte bu bizim projemizin çıkış noktası oldu. Nasıl olur, ne şekilde yapabiliriz diye düşünürken, ben birkaç üyeye şu e-postayı yolladım:
“11 Aralık 2012 19:12 tarihinde i.levent demirçakmak yazdı:
Erkan Kıyıcıoğlu Ağabey, Murat Aslan Ağabey ve değerli arkadaşlarım. Öncelikle 6 Aralık’taki organizasyonumuzda emekleriniz için herkese çok teşekkür ederim. Ayrıca Alper ve Emrah arkadaşlarımızı da bir şekilde bu organizasyona dâhil edemediğim için özür dilerim.
‘Mengen Aşçılık ve Eğitim Paneli’miz çok büyük ses getirmiştir. Yeni organizasyonlarımız için bize güç vermiştir. Panelden sonra aramızda geçen konuşmalar sonucunda bir fikir ortaya atılmış ve bir projenin ışığı doğmuştur.
Tüm üniversitelerin aşçılık programlarına eğitim amaçlı tek tek gitmek elbette imkânsızdır. Öyleyse yapılması gereken hepsini bir arada toplamaktır. Bunun için de takdir edersiniz ki en uygun yer Mengen'dir.
Nisan ayı sonu ya da Mayıs ayı başında dört beş gün sürecek şekilde tüm meslek yüksekokullarının Aşçılık bölümlerinden belirli sayıda öğrencileri ve öğretmenleri Mengen'e davet edebilir ve katılımlarını sağlayabiliriz. Sadece yol masrafları okullara ait olacak şekilde, beş gün boyunca öğrencilerin konaklama, sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve akşam yemeği masraflarını Mengen Belediyesi’ne ya da bulacağımız bir sponsora karşılatabiliriz. Bu dört beş günlük süreçte öğrenci ve öğretmenlere ders, panel, uygulama vs yapabiliriz. Ayrıca son gün tüm öğrencilerin yapacağı rekor deneme yemeği ile yerel ve ulusal tüm basını AŞOMDER'in organizasyonuna çekebiliriz.
Bu projeyle ilgili tüm olumlu ve olumsuz görüşlerinizi e-posta yolu ile belirtirseniz ve aynı anda bu yazdığım kişilere de göndererek paylaşırsanız sevinirim. Saygılar, selamlar.”
İlk cevap Murat Aslan’dan geldi. “Bence süper fikir. Üzerinde duralım.”
Sonra Erkan Kıyıcıoğlu, “Uygundur arkadaşlar.” yazdı ve İhsan, Alper, Emrah, Osman’da aynı şekilde takip etti. Herkes tamam dedi bu projeye. Sonra tarihi belirlemek için AİBÜ (Abant İzzet Baysal Üniversitesi) Mengen Meslek Yüksekokulu’nda çalıştık. Okulların açık olduğu ve sınavlarının olmadığı en uygun bir tarihi düşündük. Yaklaşık 15 üniversiteyi aradık ve opsiyonel tarihleri belirledik. 2013 Nisan ayına plan yapmaya başladık…
“Eğitimleri nasıl verelim?”, “Teorik mi uygulamalı mı?” gibi konuları konuşmaya başladık aramızda. Fakat Erkan Kıyıcıoğlu ağabeyimiz e-posta yolladı: “Nisan ayı gibi ikinci kez baba olacağım. Sanırım kampa katılamayacağım.”
Projemizin önemli isimlerinden birisinin yer alamayacak olması bizleri biraz üzdü. Fakat biz büyük bir aile olduğumuzu biliyorduk. Elbette yolumuza devam edecektik…
Kamp için en büyük problemimiz konaklama idi. Bunu nasıl aşarız diye uzun uzun düşündük. Lisemizin pansiyonu büyük bir yükümüzü alacaktı. Ama tabi prosedürleri uzundu.
AİBÜ’nün Rektörü Sayın Prof. Dr. Hayri Coşkun’a bahsettik bu projeyi. “Nasıl kalkabileceksiniz bu kadar büyük bir işin altından” diye ilk tepkiyi aldık. Ama tabi ki fikir olarak yönetimin çok hoşuna gitmişti. “Konaklama yerini çözemez iseniz bizim Bolu’da bulunan vakıf yurtlarımızdan yer verelim” dedi. Fakat biz istiyorduk ki tüm operasyon Mengen’de gerçekleşsin. Çünkü bu Kamp’ın kontrolü açısından da gerekliydi.
O sene, maalesef bazı prosedürleri aşamadık. Bizlerin de şahsi işleri ve yerel seçimler dolasıyla mecburen projeyi askıya almak zorunda kaldık. 2014 yılının Kasım ayı gibi çalışmaya yeniden başladık.
Mengen Kaymakamı Sayın Yavuz Akyol, AİBÜ Rektörü Sayın Prof. Dr. Hayri Coşkun, Mengen Belediye Başkanı Sayın Turhan Bulut ve (MAMTAL) Mengen Aşçılar Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Sayın Selami Kurtoğlu’ndan beraberiz cevaplarını alınca düğmeye bastık.
Önce kimleri davet edeceğimizi netleştirmeye çalıştık. YÖK kataloğunda yer alan bütün üniversitelerin Aşçılık Programlarının ile Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümlerinin öğrencilerini davet edip, onlara eğitim vermeye karar verdik. O ara Murat Aslan müdahale etti: “Öğretim elemanlarını da davet edip onlara da eğitim vereceğiz!”
Gerçekten çok farklı olacaktı. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirecektik. Üniversite sayılarını belirledik. Alt yapımız ve ekipmanlarımız açısından sıkıntı yaşamamak adına her üniversiteden iki öğrenci ve bir öğretim elemanı davet etmeye karar verdik.
11.12.2012den itibaren ilk somut adımların atıldığı ve 25 nisan 02 mayıs 2015 tarihleri arasında birincisinin düzenlendiği bu sene dördüncüsünü 56 farklı üniversite ve 73 program ile tamamladığımız bu kampta daha ne hikayeler yazıldı neler…
Selam ve Saygılarımla
Öğr. Gör. İ. Levent DEMİRÇAKMAK

LeventDemirçakmak
LeventDemirçakmak
Öğretim Görevlisi

Yorumlar (1)

Erkan Kıyıcıoğlu

Levent hocam kısık ateş ailesine hoşgeldin. Yazın sayesinde Aşçılık kampının nasıl hayat bulduğunu tekrar hatırlama fırsatı buldum. Birçok öğretim elemanı ve aşçılık, gastronomi öğrencisinin eğitimlerine fayda sağlamış olduk. Eğitimlerden ziyade birçok dostluğun kurulduğu bu kamp Asomder üyeleri arasında ki saygı ve yardımlaşmayı kendi aralarında da yaşamalarına vesile olur.

Benzer Yazılar

Ömür Akkor
Ömür Akkor
Yemek Araştırmacısı ve Seyyah
5 TL’nin Altında Yiyebileceğiniz En Gastronomik 5 Yemek

bakla ve nohut humusSürekli yemek yemek için seyahat ediyorum hem de hiç durmadan…elimde bir bilet

2B Görüntüleme
Ömür Akkor
Ömür Akkor
Yemek Araştırmacısı ve Seyyah
Afrika'ya Giriş Yahut Zanzibar

AFRİKA’ya giriş yahut ZANZİBARBir Afrika'lının altınlarını çalabilirisin, toprağını alabilirsin, onu satabilirsin lakin, Mutluluğunu, gülümsemesini, samimiyetini

668 Görüntüleme
Ömür Akkor
Ömür Akkor
Yemek Araştırmacısı ve Seyyah
Anadolu’nun En İyi Lokantaları

Dıngıllıgül Lokantası / Iğdır Karakoyunlu17 yıllık bir doğu lokantası, sahibesi Leyla hanım da bence eşi

523 Görüntüleme